6284 Son Dönemlerde Ters Manyel ve Adli Mobbing Amaçlı Uygulanıyor!

Yeni Yaşam'ın Haberi

6284 sayılı kanunun son dönemlerde amacının 180 derece zıttı şekilde kötüye kullanıldığına ilişkin şikayetler giderek arttı. İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmemiz yetmez gibi; 6284 sayılı kanun adeta bir adli mobbing yani şiddet  aracı haline mi getirilmek isteniyor? 6284 sayılı kanun ifade hürriyetini sınırlandırmak için erişimin engellenmesinden bile daha kullanışlı bir araca mı dönüştürülmek isteniyor? soruları son günlerde sıkça soruluyor.  Boğaziçi üniversitesine Melih Bulu'nun ardından atanan rektör Naci İnci lehine ve kendisini protesto eden öğrenciler aleyhine verilen 6284 sayılı kanun kapsamındaki ölçüsüz ve kuvvetle muhtemel AYM'ya başvurulması halinde hak ihlali olarak nitelendirilecek tedbir kararına ilişkin Yeni Yaşam gazetesinin haberini aynen aktarıyoruz.

Uygulanmadığı için kadınların canlarından olduğu 6284 sayılı kanun kayyum rektör Naci İnci’ye uygulandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise ‘şiddete karşı topyekûn mücadele’ ettikleri iddiasında bulundu.
 
İstanbul Sözleşmesi imzalandığında var olan 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun’un yetersizliği karşısında kadınların büyük emekleriyle oluşturulmuştu 6284 sayılı kanun. “Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Hakkında Kanun” başlığıyla yürürlüğe giren 6284 ile kadınların erkek şiddetine karşı mücadelesinin güçlendirilmesi hedeflenmişti. Her ne kadar AKP iktidarının müdahalesiyle tam ve etkin bir şekilde uygulanmasa da kadınların ev içinde yüz yüze kaldıkları erkek şiddetine karşı önemli bir güvence 6284.

Şiddet failinin mağduriyeti!

Kadınların şiddetten korunması için büyük önem taşıyan bu kanun, şimdi erkekler lehine hayata geçirilmeye başlandı. Üstelik de Boğaziçi Üniversitesi’nin kayyum rektörü Naci İnci’nin lehine. Hatta bugüne kadar kadınların bütün taleplerine rağmen 6284 sayılı kanunda yer alan ve bir türlü uygulamaya sokulmayan “ısrarlı takip” maddesiyle. Naci İnci’nin “ısrarlı takip mağduru” olarak lanse edildiği uygulamada 14 öğrenci hakkında, “şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama, küçük düşürme içeren söz ve davranışlarda bulunulması”nı içeren 5/1a maddesi yönünden koruma tedbiri kararı verildi. Bir ay boyunca tedbir kararının geçerli olacağı öğrenciler, kuralı çiğnedikleri takdirde hapis cezası alacak.

Kadınlar canlarından oluyor

Türkiye’de binlerce kadın ısrarlı takip, şiddet, tehdit ve daha pek çok suça karşı 6284 sayılı kanunda yer alan tedbir ve koruma kararlarını aldıramadığı, aldırsa bile uygulatamadığı için ya canından oluyor ya da şiddet görmeye devam ediyor.

Türkiye’de her gün en az 3 kadının katledilmesine yol veren iktidar ve devlet, kadınların erkek şiddetine karşı korunması için düzenlenen yasayı kayyum olarak atadığı erkeğe uygulatabiliyor.

‘Erkek şiddetini tolere ediyoruz’

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan birkaç gün önce Eskişehir’de düzenlenen “Kadınlarla Büyük Türkiye Yolunda” başlıklı bir toplantıda konuştu. Daha önceki yıllarda da tekrarladığı gibi yine kadına yönelik şiddete karşı “sıfır tolerans” dediklerini ve bu sorunla yıllardır “topyekûn bir mücadele” içerisinde olduklarını iddia eden Erdoğan, tüm ilgili kurumlarla bunun üzerine kararlılıkla gittiklerini söyledi.

Erdoğan bunları söylerken, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’ın “Erkek şiddeti tolere edilebilir” dediğini unuttu.

Kadına yönelik şiddet ve cinayet verileri Erdoğan’ı yalanlıyor. JINNEWS’in şiddet çetelesine göre, “Eylül 2021’de 25 kadın ve 5 çocuk katledildi, 18 kadın şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. 9 çocuk şiddete ve tecavüze uğradı. Yargıdaki birimler erkek şiddetine karşı koruma ve tedbir kararlarını etkin şekilde uygulamadı, mahkemeler failleri korumaya ve aklamaya devam etti.”

Türkiye’nin dört bir yanında vahim tablo

Türkiye’nin sadece son 24 saatine baktığımızda dahi erkek şiddetinin nasıl yaygınlaştığını, kadınların erkek şiddetinden korunması için var olan başta 6284 ve İstanbul Sözleşmesi olmak üzere yasaların uygulanmamasının nasıl vahim sonuçlara yol açtığını net bir şekilde görebiliyoruz.

Son 24 saatte kadın ve çocukların uğradığı şiddet ile erkekler lehine verilen bazı kararlar şöyle:

Muğla: Muğla’nın Bodrum ilçesinde, 9 Aralık 2020’de, kendisine ve çocuklarına işkence uygulayan evli olduğu Vedat Demir’e özsavunma uygulayarak öldürmek zorunda kalan Şerife Demir tutuklanmıştı. İlk duruşmada öldürmek zorunda kaldığı Vedat Demir’in 16 yaşında tecavüzüne uğradığını ve mahkeme kararıyla evlendirildiğini, evli kaldıkları 21 yıl boyunca kendisinin ve çocuklarının sistematik şiddete uğradığını söyleyen Şerife Demir’e mahkeme, 16 yıl 8 ay hapis cezası verdi.

Hakkari: Hakkari merkez ve Yüksekova ile Çukurca’ya bağlı köylerde çok sayıda kadının korucular tarafından fuhuşa sürüklendiği iddia edilmişti. Çukurca Savcılığı’nca başlatılan soruşturma kapsamında bir uzman çavuşun müşteki olarak yer aldığı ve çok sayıda kişinin ifadesinin alındığı soruşturmaya gizlilik kararı getirildi.

Van: Van merkezde uzman çavuş olan Talip K., aracına aldığı lise öğrencisi iki çocuğu, evine götürdükten sonra alkol içirip şiddet uyguladı ve tecavüz etti. Olay çocukların durumu rehber öğretmenlerine anlatmasıyla açığa çıktı. Çocuklar uzman çavuş tarafından tehdit edildiklerini de aktardı.

Muğla: Muğla’nın Milas İlçesinde sahte iş ilanı üzerinden kadınları fuhuşa sürükleyen çete üyeleri Ayşe Gündüz, Pınar Gündüz, Ali Lofçalı ve aynı zamanda tecavüz faili Mutlu Erbey hakkında S.F.Y.’nin açtığı davanın üçüncü duruşması Bodrum Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Savcı, Mutlu Erbey hakkında, “nitelikli cinsel saldırı” ve “şantaj” suçlarından ceza verilmesini isterken, diğer sanıklar Pınar Gündüz, Ali Lofçalı ve Ayşe Gündüz hakkında beraat istedi.