Zina Suç Olsun ve Fuhuş Suçunun Kapsamı Genişletilsin

Mart 2020'de yazdığım köşe yazımdır.

1179 0

Av. Dr. Dilek EKMEKÇİ

Av. Dr. Dilek EKMEKÇİ

Fetö’nün fuhuş yapılanmasına karşı açtığımız hukuk savaşı tüm örtbas, pusu ve kumpas çabalarına rağmen kamuya mal oldu ve daha da olacak. Tam bu aşamada Türkiye’de DGM savcısı Nuh Mete Yüksel’den Baykal’a; Baykal’dan MHP yöneticilerine; MHP yöneticilerinden Hazine bakanlığı bürokratlarına uzanan belden aşağı Fetö komplolarının bir ölçüde önünü alacak bir önerim var. 
 
Türkiye’de devletin iktidarını cinsel iktidarının zevki için kullanma zaafları sebebiyle bu topluma ve devlete büyük zarar veren görünüşte ataerkil ama aslında arz/talep dengesinde cinsel ilişkinin bütün tarafları bakımından sapkın piyasayla mücadele için zinayı evli kadın ve erkek için eşit olacak şekilde; Anayasal laiklik ilkesi gereği İslami referans da olmaksızın; “Evlilikten kaynaklanan sadakat yükümlülüğünün ihlali” adı altında “Aile Düzenine Karşı Suçlar” arasında düzenlemek şarttır.
 
Bu düzenleme yapılmadığı sürece; Anayasa’da “Aile Türk toplumunun temelidir.” yazması da; Türk Ceza Kanunu’nda “Aile Düzenine Karşı Suçlar” arasında; “Aile Hukukundan Kaynaklanan Yükümlülüğün ihlali” veya “Çocuğun Soybağını Değiştirme” gibi suçların düzenlenmiş olmasının da bir anlamı olmayacaktır. Zira zina yapan eşin, aile hukukundan kaynaklanan bakım, eğitim veya destek olma gibi yükümlülüklerini ihlal etmesi de; zinanın muhtemel mahsulü benim gibi veled-i zinaların soybağını değiştirmesi ya da gizlemesi de oldukça muhtemel olacaktır. 
 
Bu arada zinanın bütün sorumluluğunu kadınlara veya mahsulü masum çocuklara yıkan sorumsuz, zevk düşkünü ataerkil zihniyetin bilimum cinsiyetçi ve ayrımcı argo ve küfürlerine karşı olduğum için bilerek kendimi “veled-i zina” olarak adlandırdım. Zira kadınlar, çocuklar ve sağlıklı aile konsepti için hakkın hukukun peşinde mücadele veren benim gibi veled-i zina kadınlar; kadınları sadece evlenilecek veya eğlenilecek konsept içerisinde seks objesi olarak gören ataerkil seks borsası için oldukça konfor bozucu insanlar. Bu notu düştükten sonra konumuza devam edelim.
 
Türk Ceza Kanunu’nda “fuhuş yapmanın” değil yalnızca “fuhuşa aracılık”ın suç olarak düzenlemiş olmasının da bence bu suçla etkin mücadele noktasında yeterliliği tartışılmalıdır. Elbette Türk Ceza Kanunu’nun terminolojisiyle fuhuş yapanlar “fuhuşa sürüklenen” kişilerdir.  Ceza hukuku sistemimizde Çocuk Koruma Kanunu’muz da; çocuklar için “Suça sürüklenen çocuk” terimini kullanmaktadır. 
 
Sürüklenmek “istemsiz ve iradesiz” bir biçimde yanlış yöne yönelmek olarak anlaşılmalıdır. Bu yüzden Çocuk Koruma Kanunu suça sürüklenen çocuklar hakkında çeşitli güvenlik tedbirleri öngörmüştür. Yine bu yüzden ceza kanunumuz da, “fuhuş” suçuna ilişkin maddenin son fıkrasında; fuhuşa sürüklenen kişiler hakkında “tedavi veya terapiye tabi tutulma” tedbiri uygulanabileceğini kabul etmiştir. Hakkında ceza değil güvenlik tedbiri uygulanan kişilerin ceza hukuku sistemimizde kusur yeteneklerin olmadığı, bir başka deyişle işledikleri suç sebebiyle kınanamayacakları, bu yüzden de haklarında ceza değil ancak toplumsal tehlikeliliklerinin önlenmesi amacına yönelik güvenlik tedbirlerinin uygulanabileceği kabul edilmiştir. 
 
Bununla birlikte ceza hukuku sistemimiz; 12 yaşını doldurmuş çocukların da belli şartlar altında kusur yetenekleri olabileceğini/ olduğunu, bu durumdaki çocuklara bir miktar indirimli ceza verileceğini de kabul etmişken; kayıt dışı olarak fuhuşa sürüklenenler yani fuhuş yapanlar için cezasızlık veya güvenlik tedbiri yaptırımı arasında indirimli de olsa bir ceza öngörmemiştir. Bu durum bana göre giderilmesi gereken bir çelişkidir. 
 
Dahası yalnızca fuhuşa aracılık edenlerin veya fuhuşa sürüklenenlerin konu edildiği fuhuş suçuna ilişkin düzenlemede; iradelerini iktidarlarının zevkine kurban edenlerin yaptırımsız bırakılması da; adeta rüşvet gibi karşılaşma suçu niteliğinde olması gereken bazen sadece taraflar arasında karşılıklı anlaşma ile aracısız olarak ya da azmettiren gölgede ve gizli kalarak gerçekleştirilebilecek bir eylemi cezasız bırakacaktır. Nitekim fuhuş suçunun da, “belgesi olmaz” diye tabir edilen rüşvet suçu gibi; hem topluma zararı çok büyük hem de ispatı zor suçlardan olması; bu suçlar arasındaki bir başka benzerliktir. Bu tarz suçları bir yöntem ve strateji olarak kullanan Fetö de belirli iltisak parametreleriyle tespit edilmeye çalışılsa da son derece kripto, yakalanmamak için bukalemun gibi renk değiştirip adaptasyon da sağlayan bir yapıdır.
 
Öyle ki Fetö’nün fuhuş katalogçuları kimi zaman aracılık etmeden; perde arkasından tesadüfler yaratıp yönlendirerek sermayeyi hedefe doğru azmettirmektedirler. Fetöcüler’in bir diğer yöntemi de işini gördüreceği, hakim, savcı veya bürokrata maddi olmayan bir rüşvet hatta kendilerince jest, hediye mahiyetinde kadınların iş adamı vs. görünümünde kişiler tarafından gönderilmesidir. 
 
Diğer yandan Fetö’yle bağlantılı olmayıp bağımsız olarak sitelerde ilan yayınlayarak bireysel olarak kendini satılığa çıkaran kadınlarımız da maalesef az sayıda değildir. Böyle sitelerle ilgili erişimin engellenmesi yolu da yeterince etkin ve hızlı işletilmemektedir. Bu şekilde Ankara eskort ilanı yayınlayan pek çok siteye epey geç de olsa; ne tesadüf ki benim fuhuşa karşı savaş açtığım CİMER ihbarımdan kısa bir süre sonra devlet aklının re’sen yaptığı girişimlerle; 5-6 Ocak tarihlerinde erişim engellenmiştir. Ancak maalesef; erişim engellenen bu sitelere bilgisayardan girilemezken, akıllı telefonlarla hala ulaşılabilmektedir. Erişim sağlayıcıları birliği bunu teknik olarak nasıl açıklar bilmiyorum.
 
Özetle Ak Parti iktidarından yıllar önce ve henüz eski Medeni Kanunu’muzun da kocayı “ailenin reisi” kabul ettiği eski ceza kanunumuz döneminde; Anayasa Mahkemesi kararlarıyla eşitlik ilkesine aykırılık gerekçesiyle iptal edilen ve 2005 yılında yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda da düzenlenmeyen zina suçunu; toplumuzun temeli olan aile düzenimizi korumak için tekrar ve eşitlik ilkesine uygun şekilde düzenlememiz bir zorunluluktur. Fuhuş suçuna ilişkin düzenlemeyi de daha kapsamlı ve etkili bir hale getirmeyi en azından tartışmaya açmamız gereklidir. 
 
Aile düzenimizi korumak için; İstanbul Sözleşmesi’ni hedef gösteren ataekil ve ikiyüzlü dile karşı sorunların gerçek kaynağını göstermek için; sürekli süreli nafakayı tartıştığımız gibi Alman hukukunda tartışılan süreli evlilik imkanını tartışabilmek için; zinanın suç olarak düzenlenmesini İslami referansla değil, insani referansla savunmaktayım. Kaldı ki hukuksal değer olarak aile kurumu yanında, eşlerin sağlıkları da bunu gerektirmektedir. Kimse eşinin kendisini aldattığı kişiden gelen cinsel yolla bulaşan bir hastalığa maruz kalma riskine karşı ceza kanunu güvencesinden mahrum kalmamalıdır. Cinsel yolla kalıcı ve kronik bir hastalık bulaştırılması; zina suçunun netice sebebiyle ağırlaşmış hali olarak düzenlenip; daha ağır bir ceza ile cezalandırılmalıdır. 
 
Ayrıca “evlilik birliğinden kaynaklanan sadakat yükümlülüğünün ihlali” adıyla düzenlenecek suç böylece yalnızca evli olan eşlerin faili olabileceği bir özgü (mahsus) suç olarak düzenlenecek; eşlerin birlikte olduğu üçüncü kişiler ise aldatan eşin fiiline azmettiren veya yardım eden sıfatıyla iştirak edebileceklerdir. 
 
Yazımı kendime ait birkaç özlü sözle bezeli mesajımla bitireyim.
 
-Bazılarının başına kötü birşey gelmeden aklı başına gelmez. (Bazıları: Fuhuşa aracılık edenler, fuhuşa sürüklenenler ve alıcılar) 
-Bazıları pişmanlık bilmez; hatalarıyla pişmez, pişkindir. (Bazıları: Fuhuşa aracılık edenler, fuhuşa sürüklenenler ve alıcılar)
-Bazıları koynunda yılanları; hayatında da yalanları besler. (Bazıları: Fuhuşa sürüklenenler ve alıcılar) 
-Hırslı insandan değil hırsız ve arsız insandan korkun.  (Fuhuşa aracılık edenler, fuhuşa sürüklenenler ve alıcılar hepiniz birbirinizden korkun)
-Yüzleşmekten korkup, yüzsüzleşmekten çekinmeyen ikiyüzlülerden yüz çevirin (Fuhuşa aracılık edenler, fuhuşa sürüklenenler ve alıcılardan yüz çevirin)
-Aşıkla aşık atmayın. (Fuhuşa savaş açanlarla boşuna yarışmayın.)
-Alıştığınız gibi her cuma hayırlı cumalar dileyip; her hafta haram cimalar organize etmeyin. (Alışanlar: Fuhuşa aracılık edenler, fuhuşa sürüklenenler ve alıcılar.)
Erkekliğin onda dokuzu kaçmak mı bilmem ama tamamı kaçamak ile kaçmak arasındaki kısır döngüde sıkışmış. (Fuhuşa aracılık edenler ve alıcılar.)
-Birbirine düşenler; birbirilerini düşünmezler (Fuhuşa aracılık edenler, alıcılar ve fuhuşa sürüklenenler)
- Ortaya sapır sapır sapık dökülecek! (Fuhuşa aracılık edenler, alıcılar ve fuhuşa sürüklenenler)
-Hülasa sağlam bir “Themislik” lazım. (Themis malum adalet tanrıçasıdır. Adalet tecelli eder. Temizlik gerçekleşir.)
 
 

Yorum Ekle
İsim
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.